Aklımdakiler...

“Beni sorarsan;
Kış işte…
Kalbin elem günleri geldi,
Dünya evlere çekildi, içlere…”


Yahya Efendi Dergahı'ndan...

Memleketteki tedirginlik duygusu bana da fazlasıyla sirayet etmiş durumda. Kendimi kaygılı hissediyorum. Kalabalık yerlerde bulunmak, AVM’ye, mekanlara ya da etkinliklere gitmek çok güvenli gelmiyor. Dahası maalesef içimden de gelmiyor… Doğrudur, yanlıştır tartışılabilir elbette; ama içimden gelen, hissettiğim ve yaşadığım bu.

Bu hissiyatla birlikte daha çok içe döndüm; evde daha çok vakit geçiriyorum. Yeni açılan mekanları keşfe çıkmak, tiyatro-konser bileti kovalamak ya da alışverişe çıkmak yerine kendime ve evime özen gösteriyorum. Özellikle AVM’lerden uzak durmak ve gereksiz alışverişlerden arınmak o kadar iyi geldi ki anlatamam!


Evde vakit geçirmek çok güzel! Geçen hafta yoğun kar da yağınca özellikle İstanbul’da herkes bir parça bunu deneyimledi sanırım ;) Bence tüm olan bitenlerden ziyade doğa da bize bir mesaj verdi o yoğun kar yağışıyla. Akıllı olun, evinizde oturun, çocukluğunuzu hatırlayın, yemeğinizi yapın, ailenize ve kendinize vakit ayırın, mahallelinizi ve komşunuzu tanıyın bilin dedi. Ben de söz dinlemeyi tercih ettimJ Bence siz de doğayı ve içinizden geçenleri daha sık dinleyin ;)


İstanbul, karlar altında... Şehre bir huzur geldi sanki, karla birlikte...


Evde vakit geçirmek demek, mutfakta da bir dolu şey yapabilmek demekJ Haliyle bu ara mutfağa yoğunlaştım. Yeni tarifler denemek, sağlıklı beslenmeye odaklanmak, mevcut malzemeleri  kullanabilmek için epey fırsatım oldu. Çok keyif aldığımı söylemeliyim! En sevdiğim şeyse yediğim veya tükettiğimiz her şeyin faydasını-zararını araştırmakJ -Kulağa biraz psikopatça da geliyor olabilir tabi; ama ben vallahi eğleniyorum okurkenJ-

Bu noktada karşıma çıkan ve beni söylediklerine tamamen ikna eden isim Dr. Ümit Aktaş oldu. Mutluluk Kürleri kitabını okudum ve çok beğendim. Ufkumu açtı; neyi neden yemem-yememem gerektiğine dair çok faydalı bilgiler edindim. Şimdi diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum. Ve size de okumanızı  tavsiye ediyorumJ



Mutfak alışverişi de önemli tabi! Ekmekten başlayarak bazı temel ürünlerin organik veya daha doğal  üretilmiş olanlarını almaya çalışıyorum epeydir. Kulağa pahalı ya da zor gelebilir ama inanın o kadar maliyetli ya da meşakkatli değil! Örneğin aylardır marketten peynir almıyoruz. Beyaz peynir için Balıkesir/ Burhaniye’de bir mandıradan; kaşar ve farklı peynirler için de Kars’tan sipariş veriyorum. Ayda bir her iki yerden de peynirlerim geliyor; fazlasıyla yetiyor. Fiyatları da inanın İstanbul’da marketlerde satılan o paketli , büyük markalardan çok daha uygun. Ekmek için de pek çok  yer ve tür denemem oldu; en son denediğim ve en çok memnun kaldığım yer 240Derece . Şahane ekmekleri var ve İstanbul içinde süper hızlı, ücretsiz teslimat yapıyorlar.
Daha böyle bir dolu tavsiye yazabilirim ama sanırım onları farklı bir yazıda, daha derli toplu bir şekilde paylaşmalıyım;)

Bizim mahalle, karlar altında...


Evde vakit geçirmenin en güzel yanlarından biri de şüphesiz keyifle, yayılarak seyredilen filmler ve diziler. Bu ara epeyce film ve dizi seyrettik evde. Beni en çok etkileyenler, izlemeden ölmeyin dediklerim şunlar: 



  • The Young Pope ; Jude Law’lı, çok enfes bir dizi. Başladığımız gece 3 bölüm peşpeşe seyrettik. Bağımlısı olmak üzereyimJ BluTV ‘den seyredebilirsiniz ;)
  • West World ; beni mest etti, devrelerimi yaktı, kafamı açtı. Anthony Hopkins oynuyor ve insanı acayip sorulara gark ediyor. İlk sezonu 10 bölüm, zihin açma garantili J
  • Captain Fantastic , ne güzel film yahu! Başka bir dünya mümkün mü soruları kafamdayken seyretmek çok iyi oldu.
  • A Man Called Ove ; Oscar’a aday yabancı filmler listesinde bu yıl. Sıcak, naif ve etkileyici.
  • The Planet Earth ; bunu seyretmekte belki de bir ben bu kadar geç kalmışımdır:S  Dünya bildiğimiz gibi değilmiş! Bir de adamlar bu belgeseli nasıl çekmiş, hayretler içerisindeyimJJ
  • Night Train To Lisbon ; tesadüfen TV’de denk gelip çok sevdiğim bir film oldu. Bence siz şansa bırakmayın, hür iradenizle bulup seyredin ;)

Aklımdan geçenler bunlar… Paylaşmak istediğim başka şeyler de var aslında; onları biraz derleyip toparlayıp yazmak istiyorum.

Şimdilik, sağlıcakla kalın…


Umarım herkesin evi sağlıkla, huzurla ve keyifle dolsun!  Kendinize ve sevdiklerinize iyi bakmayı ihmal etmeyin ;)

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Osman ve Yeniden Kitap Kulübü

Ev...

Hafta Sonu Yeşil Bir Kaçış: Ortanca Evleri