#YazAjandaya / Nisan 2015


·         Karanlıkta Diyalog. Olağanüstü bir deneyim! Sergi olarak adlandırılıyor ama bence serginin veya etkinliğin çok ötesinde, insanı sarsan, etkileyen, farkındalık yaratan sahici bir deneyim.  Karanlıkta Diyalog’da, görme engelli bir rehber eşliğinde, karanlıkta, hiçbir şey görmeden, şehri geziyorsunuz. Elinizde beyaz bastonla, parkta dolaşıyor, vapura biniyor, çay içiyorsunuz…  Ellerinizle, kulaklarınızla, ayaklarınızla hissediyorsunuz her şeyi. Zorlayıcı, sarsıcı, düşündürücü bir deneyim. Bir buçuk saate yakın sürüyor. O bir buçuk saat boyunca, hiç düşünmediğim şeyleri düşündüm, şükrettim, kendi adıma insanların hayatlarını kolaylaştırmak için neler yapabilirim diye düşündüm. Biraz empati, biraz farkındalık, biraz da sahip olduklarımızı anımsamak için muhakkak gidin; muhakkak!
 
Gayrettepe Metro İstasyonu’ndaki sergi alanında; detaylı bilgi için: http://www.dialogistanbul.com/

 
·         Yeraltından Notlar. Dostoyevski’nin “hasta” bir adamın, yeraltı adamının hikâyesini anlattığı; birkaç kez okuduğum ve  her okuyuşumda içimde, zihnimde, derinimde gezinen cümlelerle dolu romanının tiyatro sahnesine uyarlanabileceğini pek de düşünmüyordum. Ama Seyyar Sahne, Tehlikeli Oyunlar’dan sonra, yaptıysa olmuştur diye düşündüm! Haksız çıkmadımJ Nadir Sarıbacak, tek kişilik olağanüstü performansıyla, insanı romanın içine alıveriyor. Sadece romanın içinde değil; kendi kalbinizde, aklınızda, hayatınızda da gezinmeye başlıyorsunuz. İyi bir metinle  duru, akıcı ve sahici bir performans izlemek isterseniz, Yeraltından Notlar’ı izleyin; ama oyunu seyretmeden evvel , mutlaka kitabı okuyun derim;)


Ben, Sahne Pulcherie’de izleme fırsatı bulmuştum; oyun takvimi ve detaylı bilgi için: http://www.seyyarsahne.com/
 

·         Bira Fabrikası. Moda Sahnesi’nin hevesle beklediğim yeni oyunu. Moda Sahnesi ilk açıldığında, bloğuma  Moda Sahnesi, hem oyunları hem de film gösterileri ve etkinlikleriyle ayağımı karşıya alıştırıyor iyice.” Yazmıştım. O günden bugüne, pek çok farklı vesileyle gittim, yaptıkları her işi elimden geldiğince takip etmeye çalıştım. Bira Fabrikası’nı da çalışmaya başladıklarını öğrendiğimden beri merakla bekliyordum. 5 Mart’ta perde açan oyunu, 6 Mart’ta seyrettim. İlk perde bittiğinde hayal kırıklığına uğramıştım;  ikinci yarı bittiğinde, “Ya güzeldi sanki” hissiyatıyla çıktım oyundan. Sonra, yürüdüm ve üzerine düşündüm. Ertesi gün ise “Vay be! Ne sıkı bir iş çıkarmışlar.” dedim. Anlayacağınız, çok kolayca tavsiye edebileceğim bir oyun değilJ Ama düşünmeyi, zorlanmayı, anlatılandan payınıza düşeni kendiniz bulmayı seviyorsanız çok sıkı, çok emek verilmiş, çok iyi bir oyun sizi bekliyor! Bira Fabrikası, seyirciye sorumluluk yükleyen, anlatmaktan çok “anlamınıza yardımcı olmayı” seçen  bir rejiyle sahneleniyor. Bence, izlemeye, kafa yormaya, kendimizi zorlamaya kesinlikle değer!

 
Hem Bira Fabrikası hem de Moda Sahnesi’ndeki diğer oyun ve etkinliklere dair detaylı bilgi için: http://www.modasahnesi.com/


·         Albert Long Hall Klasik Müzik Konserleri . Boğaziçi Üniversitesi’ndeki öğrencilik günlerimin hem iyi ki’si hem keşke’si! İyi ki böyle etkinlikler vardı ve keşke daha çok katılsaydım dedirten konserler dizisi. Boğaziçi’nin şahane kampüsünde, tarihi Albert Long Hall binasında, her Çarşamba akşamı klasik müzik konserleri düzenleniyor. Türkiye’den ve dünyadan pek çok usta ismi, grubu, orkestrayı  dinleme fırsatını kaçırmayın derimJ Hem şahane bir mekanda hem de diğer salonlarla kıyaslanamayacak kadar uygun bilet fiyatlarıyla çok şahane konsereler katılabilirsiniz. Öğrenciler için biletlerin 5 tl olduğunu özellikle belirtmek isterim;) Klasik müzik seviyorsanız kaçırmayın, ajandanıza not edin; sevmiyorsanız da mutlaka gidin, zira size klasik müziği sevdirecek enfes bir programı varJ

 
Biletler ve konserler hakkında detaylı bilgi için: http://www.klasikmuzik.boun.edu.tr/
 
 
 
Not: Bu yazı ilk olarak http://6dan9a.com/ 'da yayımlanmıştır.

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Osman ve Yeniden Kitap Kulübü

Ev...

Hafta Sonu Yeşil Bir Kaçış: Ortanca Evleri